Mustafa Özben, Turgut Özal Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak da çalışan saygın ve sevilen bir hoca iken 15 Temmuz sözde darbe girişimi sonrası okulun kapatılması ve okula el konulmasıyla Ankara ilinde avukatlık yapmaya başladı. Kendi halinde sakin bir hayat yaşayan Avukat Özben, 9 Mayıs 2017 tarihinde her zamanki gibi kızını okula bıraktı. Dönmek için aracına bineceği sırada, öğleyin en yoğun saatler olan 13 sularında, Türkiye’nin başkenti Ankara ilinin kalabalık ilçelerinden biri olan Yenimahalle ilçesinin merkezî mahallelerinden birinde, Hakan Fidan’ın başında olduğu Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) elemanlarınca, herkesin gözü önünde 4-5 kişi tarafından zorla ve darp edilerek siyah bir Transporter tipi araca bindirilip kaçırıldı.
Araçta başına çuval geçirildi, el ve ayaklarına plastik kelepçeler takıldı. Kendisine hiçbir açıklama yapılmadan hakaret ve tehditler eşliğinde, yumruk, tekme ve sopalarla dövüldü. Tüm yol boyunca en ağır hakaretler, küfürler ve dayak artarak devam etti.
Mustafa Özben hangar gibi bir yere getirildi ve üzeri soyularak yine bir açıklama yapılmadan yaklaşık 3 m2’lik, kamera sistemi ile 24 saat izlenilen ve dinlenilen bir hücreye kapatıldı. Bu izole edilmiş hücrede her anı izlenerek 92 gün tutuldu ve sürekli işkence edilerek sorgulandı. Mustafa Özben’e işkence eden kişilerin söylediği şu sözler olayın boyutunu açıkça ortaya koyuyor; “Burada devlet biziz, artık devlet farklı idare ediliyor. Bize yardımcı olursan hakkındaki bütün suçlamaları düşürürüz, sileriz, buradan savcıya bir not gider, hakkındaki her problemi çözeriz. Yeni bir kimlik veririz, istemediğin kadar para veririz. Ama eğer bize yardımcı olmazsan, biz insan anatomisini çok iyi biliyoruz, burada bize yalvarırsın beni öldürün diye.”
Eşi Emine Özben, Twitter hesabından sesini duyurmaya çalışarak 3 ay eşini aradı. Ankara Cumhuriyet Savcılığına yaptığı kayıp başvurusu, ortada bir kaçırılma vakası yahut suç bulunmadığı gerekçesiyle, 23 Mart 2018 tarihinde “kovuşturmaya yer olmadığına” karar verilerek kapatıldı.
Çoğu zaman aç ve susuz bırakılan Mustafa Özben’e şiddetli dayağın yanı sıra elektrik şoku verilerek de işkence edildi. Sık sık hem kendisi hem de ailesi için cinsel taciz tehdidinde bulunuldu. Anlatmaya dahi utandığı türlü işkence metotları kullanıldı. İşkencenin şiddeti o kadar ağırdı ki Mustafa Özben her ne kadar dayanmaya çalışsa da zaman zaman intiharı dahi düşündü, ama ailesi ve inancı sebebiyle yapamadı. Dayağın şiddetinden bazı dişleri kırıldı. Artık buradan sağ çıkabileceğine olan inancı tamamen kaybolmuşken bir gün anlam veremediği şekilde kıyafetleri giydirilip yine başına çuval geçirilerek tekrar minibüse bindirilen Mustafa Özben, öldürülmeye götürüldüğünü düşünürken, 8 Ağustos 2017’de, Yenimahalle ilçesinde Karşıyaka Mezarlığına yakın bir yerde bir kenara atılıp öylece bırakıldı.
Yapılan işkenceler, aç susuz bırakmalar neticesinde 92 günde 80 kilodan 60 kiloya düşerek toplam vücut ağırlığının ¼’ü olan 20 kilo kaybetti. Bu süreçte yaşadığı psikolojik yıkımla siyah olan saçları tamamen beyazladı ve kısmen döküldü. Bu yıpranma Mustafa Özben’in kaçırılmadan önceki ve sonraki fotoğraflarında açıkça görülebilmektedir.
Mustafa Özben’i kaçırıp sorgulayanlar, bu işi devlet namına ve kamu gücünü kullanarak yapmışlar ve Mustafa Özben’in ailesinin tüm çabalarına rağmen hiçbir kurum bu işi araştırmamış, bu işin peşine düşmemiştir. Mustafa Özben’i, işkence ve sorgulama sonucunda aradıkları cevapları bulamayacaklarına inandıkları için bırakmışlar ve bıraktıktan sonra ona, bu işin peşine düşmemesini, aksi taktirde tutuklanacağını söylemişler ve hatta ailesi ve hayatı ile de tehdit ederek kendisini izlemeye devam edeceklerini belirtmişlerdir. Nitekim Mustafa Özben sonraki günlerde de izlendiğini fark ederek artık Türkiye’de kendisi ve ailesi için bir huzur ve güven ortamının ve hayat hakkının kalmadığını anlamış ve ölüm tehlikesini de göze alarak, Türkiye’yi illegal yollardan terk etmek zorunda kalmıştır.
Mustafa Özben, şimdi sığındığı Avrupa ülkesinde yeni bir hayat kurmaya, olanları unutmaya ve yaşadığı ağır travmayı atlatmaya çalışmaktadır. Ayrıca kendisine işkence yapanları uluslararası mercilere şikayet etmeye, bu sayede onların bu işkence ve travmaları başkalarına da yaşatmalarının önüne geçmeye çalışmaktadır.
Anayasa Mahkemesi, Gülen Hareketi soruşturmaları kapsamında kaçırılıp işkence gören Mustafa Özben’in bireysel başvurusunu kabul ederek, 24 Şubat 2021’de verdiği kararla “Özben’in yaşam hakkının ihlal edildiğine” hükmetti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının tekrar soruşturma yapmasını isteyen AYM, Özben’e 54 bin TL tazminat ödenmesine de karar verdi.
Mustafa Özben yaşadıklarını 21.09.2021 tarihinde Cenevre’de yapılan Türkiye Tribünali’nde de anlattı. Tarafsız, tecrübeli ve farklı milletlerden gelen 6 hakim tarafından yapılan oturumda Mustafa Özben’e karşı ciddî hukuksuzlukların yapıldığına, hürriyetten men ve işkence suçlarının işlenildiğine hükmedildi.