İçeriğe geç

Av. Selçuk Kozağaçlı

Avukat Selçuk Kozağaçlı, Ankara Barosu’na kayıtlı, 25 yıllık meslek yaşamında insan hayatının hiçe sayıldığı bir ülkede, emeğinin hakkını alamayan ve yaşamsal risk altında çalışmaya devam eden emekçilerin haklarını savunmayı, mesleki bir ideal haline getirmiş bir avukattır. Öyle ki, Soma’da yaşanan ve 301 maden işçisinin ölümü ile sonuçlanan maden kazasında kurtarma ekipleri ile eş zamanlı olarak kaza mahalline intikal edecek kadar mağdurlara önem veren biridir. Selçuk Kozağaçlı mesleki çalışmalarını devletin ve özel sermayenin mağdur ettiği insanların savunuculuğuna, mağduriyetlerin giderilmesine adamış idealist biridir.

Maalesef ülkemizde, özellikle 2013 sonrası dikta döneminde, idealist olmanın, insan hakları savunculuğu yapmanın muhakkak bir karşılığı olur. Siyasi güç odaklarının menfaatlerine dokunan her avukat gibi Selçuk Kozağaçlı hakkında da bir çok soruşturma açılır.  

2017 yılında yapılan soruşturmada Av. Selçuk Kozağaçlı önce gözatına alınır ve 13 Kasım 2017 tarihinde çıkarıldığı hükümet güdümlü mahkeme tarafından tutuklanır. Av. Selçuk Kozağaçlı’nın toplumsal konulara olan hassasiyeti; Soma, Gezi, Suruç mağdurları ile kurduğu bağ, siyasal iktidarın gözünde onu hedef haline getirmiştir. Tutuklanma kararının gerekçeleri içinde yazılmayan fakat tutuklanmanın esas sebebini oluşturan şey, Avukat Selçuk Kozağaçlı’nın toplumsal olaylar karşısında aldığı tavır ve idealist hukukçu kişiliğidir. Avukatlık mesleğini olması gerektiği gibi yapmasıdır.

Avukat Selçuk Kozağaçlı iftira mahiyetinde iddialar ile terör örgütü üyeliğiyle  suçlanmıştır. Cezaevinde müvekkil-avukat görüşmesi yaptığında müvekkillerine bilgi aktarmakla suçlanır. Avukatlık mesleğinin doğasında var olan eylem ve hareketler savcılık tarafından suç kabul edilmiştir.

Avukat Selçuk Kozağaçlı daha önce de birçok kez soruşturma geçirmiş ve her defasında da çağrı üzerine emniyet müdürlüğüne giderek kolluk kuvvetlerine teslim olmuştur. Benzer durumun birçok kez tekrar etmesine rağmen çıkarıldığı mahkeme tarafından her defasında “kaçma şüphesi var” denilerek tutuklanmıştır.

13 Kasım 2017 tarihinde mahkemenin vereceği tutuklama kararı önceden bellidir ve onun için Silivri Cezaevindeki hücresi bile karardan önce hazırlanmıştır. Zira söz konusu karar yukarıdan gelmiştir. Talimatla verilen bu tutuklama kararı sonrası 10 m²’lik tek kişilik hücrede 16 ay tutulur. Yaşadığı insanlık dışı muamele nedeni ile açlık grevine başlar. 45 gün süren açlık grevinin ardından 3 kişilik hücreye nakledilir ve tutukluluğu devam ettirilir. 

Bu arada iddianame hazırlanmış, esas yargılama başlamıştır. İddianame savcısı suçlamaların delili olarak 13 tanık ismi beyan eder. Güya 13 tanıklı, delilleri sağlam bir iddianame hazırlanmış görüntüsü oluşturulmaya çalışılır.

15 Eylül 2021 tarihinde yapılacak duruşmadan bir gün önce duruşma savcısı değiştirilir. Duruşma savcısının atanmasının üzerinden 24 saat geçmeden, yıllar süren bir davanın tüm delil ve belgelerini incelemişçesine yeni savcı, Av. Selçuk Kozağaçlı’nın cezalandırılması için mütalaada bulunur. Görevli savcının bu kadar kısa süre içinde dosyayı inceleyebilmesi imkansızdır.

13 tanıklı olarak açılan ve suçlamanın temelinin bu tanıklara dayandırıldığı davada, duruşma savcısı 13 tanığın tamamının dinlenmesinden vazgeçer. Savcı, tanık beyanlarının iddianameyi boşa çıkaracağını görmüş, tek taraflı olarak bunların dinlenmesinden vazgeçilmesini talep etmiş ve İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi de bu talebi kabul etmiştir. Bu kararlar davada sanık olarak yargılanan Av. Selçuk Kozağaçlı’nın itirazlarına rağmen alınır. İddianamede belirtilen 13 tanığın gerçekte var olmayan kişiler olma olasılığı da çok yüksektir. Davanın savcısının davanın temelini bu tanıklara dayandırıp sonra da bu tanıkların dinlenmesinden vazgeçmesi ve bu temelinden çökmüş davada Selçuk Kozağaçlı’nın hâlâ tutuklu olması kabul edilir ve anlaşılabilir bir durum değildir. 5 Ocak 2022 tarihinde yapılan duruşmada da bir hüküm kurulmamış ve yargılamanın ileri bir tarihte yapılmasına ve Av. Selçuk Kozağaçlı’nın hücrede tutulmasının devamına karar verilmiştir. Türkiye’de avukatlık mesleğini yapmaktan başka hiçbir suçu olmayan Avukat Selçuk Kozağaçlı ve onun gibi hakkı hukuku savunan cesur avukatlar; siyasi iktidarların, dikta rejimlerinin ve zalimlerin hedefi olmaya, hücrelerde tutulmaya ve susturulmaya devam edilmektedir.   

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.